Doç.Dr. Ali Rıza SANDALCILAR
Tunahan HACIİMAMOĞLU
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında 01 Ocak 1996 tarihinde sanayi ürünleri ile işlenmiş tarımsal ürünleri kapsayan gümrük birliği süreci başlamıştır. Zaman içerisinde, gümrük birliğinin Türkiye’nin ekonomik yapısı üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Bu çalışmada gümrük birliğinin Türk dış ticaret yapısında ortaya çıkardığı etkileranaliz edilmeye çalışılacaktır. Analizlerde TUİK’ten elde edilen 1996-2017 yıllarını kapsayan dış ticaret verileri kullanılmaktadır.
1996-2017 döneminde Türkiye’nin AB’ye ihracatı 12590 milyon ABD dolardan 73922 milyon ABD dolara yükselmiştir. Aynı dönemde ithalat ise 24349 milyon ABD dolardan, 85210 milyon ABD dolara yükselmiştir. İhracat 5,9 kat artarken ithalat 3,5 kat artış göstermiştir. Türkiye-AB arasındaki ticarette ihracatın ithalatı karşılama oranı 1996 yılında %51,7 iken 2017 yılında %86,8’e yükselmiştir. Bu verilerden gümrük birliği sonrası Türkiye’nin ihracat performansının ithalat performansından daha iyi gerçekleştiği sonucuna ulaşılabilir. Türkiye, genel anlamda dış ticaret açığı sorunu yaşayan bir ülkedir. 1996 yılında Türkiye’nin dış ticaret açığı 20402 milyon ABD dolar iken bu rakam 2017 yılında 76780 milyon ABD dolara yükselmiştir. AB kaynaklı dış ticaret açığın toplam dış ticaret açığı içerisindeki payı 1996 yılında %57,6 iken 2017 yılında %14,7 seviyelerine gerilemiştir. Bu durum gümrük birliğinin olumlu sonuçları arasında gösterilebilir. Dış ticaret verilerinden elde edilebilen bir diğer sonuç ise, Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı (toplam ihracatın yaklaşık %69’u) 20 ülkenin 10’u AB ülkelerinde; en fazla ithalat yaptığı (toplam ithalatın yaklaşık %70’i) ülkelerin 9’u AB ülkelerinden oluşmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Türkiye, Avrupa Birliği, Gümrük Birliği, Dış Ticaret
JEL Kodları: F10, F11, F13, F15
İstanbul: Hiperlink Yayınları, 2018.
